E-ticaret ile uğraşanların imdadına sanal ofisler yetişti…
Koronavirüs salgınıyla birlikte e-ticaret faaliyeti yürüten işletmelerin sayısı arttı. Yeni kurulan işletmelerin yapısına bakıldığında ise şahıs şirketlerinden çok kurumsallığın ağır bastığı görülüyor. Bu dönüşümde büyük pay sahibi olan genç girişimcilerin mekan bağımsız çalışma isteği, sanal ofislere talebi de artırıyor.
İSTANBUL, 23 Şubat 2021 / B2PRESS – TOBB verilerine göre, Türkiye’de son 5 yılda her yıl kurulan toplam şirket sayısı %25,7 arttı. En fazla artış %59 ile Anonim, Kollektif, Komandit ve Limited şirketlerde yaşanırken şahıs şirket kurulumları %26 azaldı. Son 10 yıla bakıldığında ise şahıs işletmelerinin %48 azaldığı, kurumsal şirket kuranların sayısının neredeyse %100 oranında arttığı görüldü.
Şirket tercihlerinde meydana gelen bu değişimde esnafın yerini kurumsal şirketlerin ve genç girişimcilerin alması önemli rol oynarken çağın dinamiklerine ayak uyduran yeni nesil girişimcilerin harcamaları da yeniden şekillendi. Pandeminin de etkisiyle e-ticarette yaşanan sıçrama, özellikle sabit ofis maliyetlerinin geride bırakılmasına yönelik bir hareketlenme başlattı. E-ticaret faaliyeti yürütenlerin imadına ise sanal ofisler yetişti.
Sanal ofisler maliyet avantajıyla öne çıkıyor
Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Olmadık Ofis Kurucusu A. Seçkin Canan “Şirket tercihlerindeki değişimde, kurumlara sunulan vergi avantajları ve işletme sahiplerinin yatırımcı ve büyüme odaklı yaklaşımlarının etkili olduğunu görüyoruz. Bu noktada yeni nesil girişimcilerin ve çağı yakalayan kurumsal şirketlerin ihtiyaçları da değişiyor.
Dünya tamamen dijital bir ticaret anlayışına doğru hızla evrilirken, mevcut eforun çağın hızlı temposunu yakalamaya harcandığı görülüyor. Bunu yaparken atılan ilk adım ise hareket kabiliyetini kısıtlayan yüklü harcamaların geride bırakılması oluyor. Artan ofis maliyetleri ve sabit giderlere yapılan harcamaların yerini kurumsal harcalamalar alırken sanal ofis hizmetleri sunduğu maliyet avantajıyla günümüz e-ticaret ekosisteminin en büyük destekçilerinden biri olarak konumlanıyor” dedi.
E-ticaretle ilgilenenlerin sanal ofis talepleri %100 arttı
Olmadık Ofis olarak e-ticaret alanında faaliyet gösteren girişimcilerden kurumsal şirketlere, iş dünyasındaki her ölçekteki oyuncuya çağa entegre olmaları için destek veren sanal ofis hizmeti sunduklarının altını çizen Seçkin Canan “İstanbul Tarihi Yarımada’da yeni kuracağı şirket için resmi adrese ihtiyaç duyanlardan çalışma alanı arayan freelancerlara, hibrit çalışma modeli benimseyen şirket çalışanlarından toplantı, seminer veya eğitimleri için mekan arayan şirketlere, iş hayatının tüm oyuncuları için çağın gereklerine uygun çözümler sunuyoruz.
Bu kapsamda adres gösterilmesi durumunda sanal ofis olarak kullanılabilen girişimimizde personel istihdamı, altyapı yatırımı, güvenlik, temizlik, mutfak, sekretarya, aylık faturalar çağrı ve kargo yönetimi gibi rutin ofis sorumluluklarını devralıyoruz. Olmadık Ofis olarak pandemi sürecinde e-ticaret alanında faaliyet gösteren girişim ve kurumların sanal ofis taleplerinde ise %100’lük bir artış gözlemledik. Bu oranın önümüzdeki süreçte hızla kendini katlamasını bekliyor, daha fazla yapının gelişimine katkı sunmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
Pandemi sonrasında sıçrama bekleniyor
E-ticaretteki ivmelenmenin çalışma şekillerini değiştirdiğine de değinen Seçkin Canan, “E-ticaret, pandemi sürecinde pek çok çalışanın ilk kez deneyimlediği uzaktan çalışma ve yeni normale geçiş sürecinde evrildiği hibrit çalışma modeliyle yürütebilen bir faaliyet olarak karşımıza çıkıyor. Online alışverişin herkes tarafından bu denli tercih edildiği bir dönemde e-ticarete geçiş, bu çalışma şekillerini daha da yaygınlaştırıyor.
Genç nesil çalışanlar da geleceğin iş modeline alan açmaları bakımından hazır ofislere yöneliyor. Kurumsal şirketler ise tek bir lokasyona bağlı kalmadan üretmek isteyen yeni nesil iş gücü için uzaktan çalışma imkanı sunan hazır ofislerden yıllık toplu üyelikler almayı tercih ediyor. Bu kapsamda son 10 yılda her sene %22 oranında büyüyen bu pazarın, pandemi sonrasında sıçrama gerçekleştireceği ve bugün dünya genelinde sayısı 20 bini aşan paylaşımlı ofis alanlarının 50 bine yaklaşacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir cevap yazın